27 Mayıs 2014 Salı

Edebyatımız kimlerin elinde, kimlere kaldı?

 


Hiç şüphe yoktur ki, Bulgaristan Türkleri bir çok sanat dallarında olduğu gibi kendi edebiyatlarını yaratma, yaşatma alanlarında da oldukça bir hayli mesafe almış, hatta zirveleri de zorlamışlardır. 

Koşullar her ne kadar el verişli olmasa da, totaliter dönemde eleştiri dalında bir Riza Mollov, İbrahim Tatarlı, Mehmet Çavuş vb. yetişmiş ve kalıcı ürünler vermişlerdir…
 
Şiir sanatında bir Recep Küpçü, Latif Ali, Ahmet Şerif, Süleyman Yusuf vb. unutulmayacak eserlere imza atmışlardır.

 
Ne var ki, Bulgaristan Türk edebiyatı, 140 yıllık tarihinde bin bir güçlüğe göğüs germiş, hiç umulmadık badireler atlatmıştır. 


En nihayet, elhamdülillah, demokrasi adıyla meşhur bir rejime kavuştuk, derken kendimizi bir kriz, bir çıkmazda buluverdik.
 
Bir çeyrek yüz yıl önce o dil, din, iman ve imanımızla ilgili yaşadığımız cehennem kabuslarını unutarak rahat bir soluk alıp dolu dizgin yola koyulacağımız yerde, neden bir takım krizlerden, hala çıkmazlardan söz ediyoruz, neden yerimizde sayıp duruyoruz?!

 
Tüm Bulgaristan Türk yaratıcılarını, şairini, yazarını, aşığını şemsiyesi altına toplayacak bir kurum, kuruluş nerede? Ve bu kurum veya kuruluşun bir medyası, gazete veya dergisi…

 
Bu güne kadar ülkeyi ikiye, Kuzey ve Güney diye bölüp bir takım sanat kulüpleri kurma çabaları da bir netice vermemiştir.

 
Kırcaali'deki "Recep Küpçü" adına tahsis edilen edebiyat derneği, sönük faaliyet alanına girmiş, ayrımcı davranışlarını sürdürmektedir. Aliş Sait, Sabri Alagöz, Mestan Adalı vb. yaratıcılar, neden bu dernek faaliyetlerinde yer almazlar? 


Anlı şanlı bir şairimizin adını taşıyan kuruluş artıları, eksileri ile insanlarımıza hizmet etmek için çatısı altına toplamalı…
 
Razgrat'ta da, Yazarlar Birliğine kim başkan olacak? Mücadelesi ivme kazanarak kızışmaktadır. Dosya kavgaları, mühür kimde olacak yaygaraları bitmek bilmiyor. 

 
Bundan iki yıl önce Sofya'da Kültürel Etkileşim kuruluşu, tüm Bulgaristan aydınlarını bir sempozyumda buluşturmuş, bir ilke imza atmıştı…

 
Ve, ne var ki, arkası gelmemiş, her ne sebeptense devamı bir türlü getirilmemişti.

 
Bulgaristan Türklerinin edebiyatı kimlerin elinde, kimlere kaldı?

3 yorum:
Write yorum
  1. Kusura bakmayın ama her şeyi bir siyasi partiye bağlamışssınız o yüzden bu haldesiniz. Efendim kendi aranızda da bu HÖH yanlısı ve HÖH'ü eleştiren diye bölünüyorsunuz. Allah aşkına siyasi kavga içine giren edebiyat adamı olabilir mi? Kisacasi kısır, ucuz ve küçücük oyunlarınızın içinde boğulup gidiyorsunuz.

    YanıtlaSil
  2. MEMET BRAVO. VALLA İYİ YAZMİŞIN KARDEŞİM AMA ÇÖZÜM NEREDE.

    YanıtlaSil
  3. Ben onu bunu anlamam arkadas. Bulgaristana baktigimda Turklerin bir yayinevi, gazetesi, dergisi, radyosu ve televizyonu yok. Sizin sadece kebapce ve kofteniz var. Utanmaniz lazim bence.

    Almanyadan sevgiler.

    YanıtlaSil