Soğuk Savaş döneminin simgesi
Berlin Duvarı’nın yıkılışının 25’inci yıldönümü törenlerle kutlanmaya
devam ediliyor. Kutlamalardaki coşku duvarı sembolize eden ve helyum
gazıyla şişirilmiş yaklaşık 7000 içinde ışık bulunan balondan oluşan
‘Işık Duvarı’nın gökyüzüne bırakılması ile doruk noktaşına ulaşacak. Bu
arada duvarın yıkılmasının ortaya çıkardığı sonuçlara yönelik
tartışmalar da sürüyor.
Uzmanlar Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından yeniden birleşen
Almanya'da Batı'dan eski Doğu Almanya’daki eyaletlere giden yardımlar
sayesinde hızlı bir gelişme yaşandığı, ancak eşitliğin hâlâ
sağlanamadığı görüşünde. Geride kalan 25 yılda Doğu eyaletlerine dile
kolay 560 milyar Euro'luk yatırım yapıldı. Ancak aynı dönemde Doğu,
Batı'daki gayri safi yurtiçi hasılanın ancak yüzde 67'sine ulaşabildi.
İşsizlik oranı da Batı’da yüzde 7, Doğu’da kısmen yüzde 15 civarında.
Ekonomik eşitliğin sağlanamamasının en önemli nedenlerinden biri büyük
işletme ve şirketlerin neredeyse tamamının Batı Almanya'da bulunması.
Doğu Almanya’daki eyaletlerde ve başkent Berlin’de bulunan fabrikaların
birleşme sonrası Batı’dakilerle rekâbet yarışında sınıfta kalarak, ardı
ardına kapandığı yada küçüldüğü biliniyor. Özellikle Berlin’deki sanayi
işletmelerini derinden etkileyen bu gelişmeden hiç kuşkusuz en çok
burada yaşayan Türkler olumsuz etkilendi.
9 Kasım 1989’da duvarı aşıp Doğu’dan gelenleri büyük bir sevinçle
karşılayan ve hep bir ağızdan özgürlük şarkıları söyleyenler arasında
Berlinli Türkler de vardı. Duvarın yıkılması ve iki Almanya’nın
birleşmesinin ilk üç-dört yılında özellikle serbest alanda çalışan ve
Doğu’da manav ve büfe açan Türkler büyük kâr elde etti. Ancak kısa bir
süre sonra Berlin’deki ağır sanayinin başka yerlere taşınmasına paralel,
var olan işlerde daha nitelikli, diploma sahibi Doğu Almanlar’a öncelik
verilmesi Türkleri kitlesel işsizliğe mahkum etti. Bu oran 1990’lı
yılların sonunda yüzde 40’lara ulaştı. Bir de duvar sonrası yıllarda
artan ve beraberinde Solingen, Mölln yangınları ve NSU cinayetleri gibi
somut Türk düşmanlığının ortaya çıkması, Almanyalı Türk göçmenlerin
büyük bir bölümünde ‘Berlin Duvarı’nın yıkılması sonrası bizim durumumuz
kötüleşti’ şeklinde bugün bile aşılamayan bir duygunun yerleşiklik
kazanmasına yol açtı. Berlin’in ünlü Türk mahallesi Kreuzberg’de
mikrofonumuza takılanlar da bunu kanıtlar nitelikte.
Hiç yorum yok:
Write yorum