Strateji ve Analizler Enstitüsü’nün yayınladığı rapora göre, kurulaldan beri hükümet ilk defa 2015’in aralık ayında ciddi bir krize girmiş bulunuyor. Dolayısıyla, hükümetin en fazla Kasım 2016’da düzenlenecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar iktidarda kalacağı tahmin ediliyor.
Erken seçimler kaçınılmaz görünüyor
Rapora göre, siyasal tartışmalar siyasal sübjeler tarafından değil, Başsavcı ve Yargıtay Başkanı tarafından yürütülüyor. Bunun Bulgaristan’daki siyasetin fikir boşluğundan ve gerçek bir muhalefetin olmayışından kaynaklandığı ileri sürülüyor. Açılan bu fikir boşluğunun yeni yeni doldurulmaya başlanacağı tahmin ediliyor. Şimdiki siyasal elitin ve yönettiği siyasal kurumların meşruiyetini yitirmeye devam ettiği kaydediliyor. Parlamentoda yer alan üç koalisyonun (Reformcu Blok, Vatansever Cephe, Bulgaristan Demokratik Merkezi) siyasal tavizler, “Reformcular” markasının kimin alacağı yönündeki mücadeleler ve yeni parlamenter grupların kurulmasına imkan vermeyen parlamentonun sınırlayıcı tüzüğü sayesinde ancak ayakta durduğu belirtiliyor. Koalisyonun yapısı, koalisyonda yer alan oluşumların farklı niteliklerinden ve yönetimin çizgisini belirleyici ortak bir gayenin olmayışından dolayı sabit görünmüyor. Rapora göre, iktidarın prensipsiz niteliği açıkça ortada. Bulgaristan’ın, Avrupa Birliği’nde ve bölgede yalnız kaldığına vurgu yapılan raporda, ülkenin AB çerçevesinde stratejik partnersiz kaldığının altı çiziliyor. Aynı zamanda, göçmenlerin baskısı ve ülkenin coğrafi konumu itibarıyla, Bulgaristan’a karşı ilginin arttığı göze çarpıyor. Bulgaristan, Avrupa’nın ortak sınırlarının korunmasına yönelik kilit ülke haline gelmiş durumda.
İç siyasetteki dinamikler
İktidardaki koalisyonda yer alan partiler arasındaki ilişkilerin son derece gergin olduğu öne sürülen raporda, hükümette çoğunluğu oluşturan oluşumlardan müteşekkil olan koalisyonları meydana getiren partilerin toplam sayısının 40’ın üzerinde olduğu kaydediliyor. Bu ise görüşleri farklı farklı yönlere iterken, aynı zamanda bunları öngörülemez hale getiriyor. Parlamentoda bir kararın onaylanması için gereken salt çoğunluğun oluşması problemli. Rapora göre, bu hayali görünüyor. Radan Kınev ile Boyko Borisov arasında yaşanan çatışmada, Başbakanın iktidarın mekanizmalarını kullanma konusunda ne kadar tecrübeli olduğunun görüldüğünün kaydedildiği raporda, Boyko Borisov’un farklı yöntemlerle Güçlü Bulgaristan için Demokratlar partisini böldüğü tespiti yapılıyor. Bundan sonarki mücadelenin Reformcu Blok markası için olacağı belirtiliyor. Vatansever Cephe koalisyonunda VMRO’nun domine ettiği tespiti yapılırken, ABV Partisi’nin GERB’in en sorunsuz ve dürüst partneri olduğu kaydediliyor. BSP, iktidardakilerin arasındaki krizden birşey kazanmazken, muhalefet partisi sıfatıyla hiçbir politikaya imza atamıyor, iktidarı sıkıştırmıyor. Partilerle ilgili en büyük riskin Büyük Millet Meclisi (Veliko Narodno Sıbranie) kurulması durumunda meclise, devletin yıllarca ileriye dönük vizyonunu oluşturabilecek güçte olmayan entelektüel ve sosyal kapasiteden yoksun milletvekillerinin grime ihtimali olduğu gösteriliyor. Ülkenin durumu göz önünde bulundurulduğunda, sokakta çıkabilecek bir gerginlik sonucu da erken genel seçim olasılığı ihtimal dışı tutulmuyor. Zira her gün bir protesto gösterisi düzenleniyor. Küçük protestolar (polisler, anneler, çevreciler, şoförler, adalet sistemi çalışanları, müze ve kütüphane çalışanları vb.) günlük hal almış durumda. En olağandışı durum ise, polislerin içişleri bakanlığında öngörülen değişikliklere karşı çıkması ve hakimlerin adalet sistemindeki reformlara karşı gelmesi gösteriliyor. Kriz durumunda olan siyasetin, fikir ve politika eksikliğinin sistem karşıtı söylemlere zemin hazırladığının öne sürüldüğü raporda, meydana gelen bu boşluğun siyasete girmek isteyen herkes için çekici bir güç haline geldiği kaydediliyor. Şimdilik doğrudan siyasete grime arzusunu ortaya koymayan ünlü şovmen Slavi Trifonov, kampanyasını nasıl yürüttüğüne bakılırsa attığı adımlar siyasete girmek için niyetini beyan ettiğini gösteriyor. Sisteme karşı çıkan yeni bir oyuncu olarak kabul edilen Slavi Trifonov’un, toplumda siyasal temsilcilik arayan kesimlerin nabzını tuttuğu belirtiliyor. Trifonov’un yönetim modeli gerçekleştirmede, siyasal program, siyasal vizyon, insan kaynakları yönündeki potansiyelini gerçekleştirme konusunda bir netlik yok. Temsili bir yönetim ekibi mevcut değil.
Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasına girdik
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in, tekrar aday olmasının çok düşük bir ihtimal olduğu aktarılan Strateji ve Analizler Enstitüsü’nün raporunda, Plevneliev’in 2016’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösterilmeyeceği tahmini yapılıyor. Plevneliev’in adaylığının gittikçe riskli bir hal aldığı öne sürülürken, kendisinin cumhurbaşkanlığının makamını bir büyük gücün menfaatlerini ifade etmek için kullandığı öne sürülüyor. Boyko Borisov, Reformcu Blok’un “iktidarı sarsmaya” devam etmesi durumunda cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacağını söylediği hatırlatılırken, halihazırda Borisov’un muhtemelen aday olması durumunda siyaset sahnesine kendisine başka bir seçenek olmadığı kaydediliyor.
ZAMAN
Hiç yorum yok:
Write yorum